11 Kasım 2010 Perşembe

EDEB

YİNE EDEB, İLLE DE EDEB

Edep, güzel terbiye, iyi alışkanlıklarla birlikte, utanılacak hata ve ayıplardan korunmaktır. İnsan zekasının kapısı olan edep, inanan kimsenin eskimez giysisi, en değerli süsü, mağlup olmaz silahıdır. Edep ve güzel ahlak inanca kuvvet ve parlaklık kazandırıp kötülüklerden korur. İnsan ilişkilerinin şekillenmesinde önemli bir özellik olan edep, kişinin kendisini ve çevresindekilerini sevmesi herkese layık olduğu ölçüde değer vermesidir. Edep, başkaların kul köle olup onları üstün görmemek olduğu gibi, kendisini de abartılı gösterip insanları hor görmemektir. İslam bilginlerinden bazıları edebi şöyle tanımlar:

İmam Kuşeyri: “Edep, bir insanda iyi ve güzel huyların tamamının meydana geldiğinin görülmesidir.”Mevlana: “Eğer adem oğlunun edebi yoksa adem değildir. İnsan ile hayvan arasındaki fark edeptir. Göz gezdir ve Allah’ın kelamına “Kur’an’a” ayet ayet tamamına bak, Kur’anın anlamı edeptir.” “Eğer şeytanı ayaklarınızın altında görmek istiyorsanız gözünüzü açın ve biliniz ki şeytanın katili edeptir.”

Hasan Basri: “Edep, dinin gerçeklerini bilmedeki ince anlayış, dünyanın geçici ve aldatıcı zevklerine aldanmadan Allah’ ı hatırlatan bilgiler edinmek için yapılan eğitimdir.”

İbnul Kayyim El Cevzi: “Kişi kendisini ve sevdiklerini ateşten korumak istiyor ise edebi öğrensin, edebi öğretsin.”Sehl B. Abdullah: “Edep ihlas ve kulluk ile azgın nefsi uslandırmaktır.”İmam Suhreverdi: “İlim ve bilginin yüceliği edep ile anlaşılır. Davranışlar, ilim ve irfan ile kabul görür ve insan, güzel edep ve ahlakı ile dünya ve ukba muradına ulaşır.”

İmam Gazali: “Ahlakın en mükemmeli, edebin en üstünü, Din’de edeptir. Dinde yücelmek, Allah’ın emirlerine itaat edip, peygamberimizin edeplerini bilmek ve uymak ile mümkündür.”
Lokman Hekim kendisine edebin anlamını soranlara: “Ben edebi edepsizlerden öğrendim.”

Bu ve benzeri pek çok tanımdan da anlaşılacağı gibi edep, insanlar için iyilikler ve güzelliklerin kaynağı olan davranış biçimidir. Kişi bu davranış kalıpları ile kendisine, ailesine ve çevresindeki insanlara daha olumlu katkılarda bulunur, gerçek kimliğini yansıtmış olur. İnsanın ailesiyle, toplumu ile ve rabbi ile olan diyaloglarında bu özellikleri yansıtan davranışlar sergilemesi önemli bir meziyet ve fazilettir.

Ululuk, büyüklük, izzet ve şeref parada, sözde ve yaşta değil, ancak edep ve kemaldedir. Bu nedenle “kişinin edebi, altınından daha hayırlıdır” denmiştir.
(ALINTI)

Hiç yorum yok: